Mustafa ve Remzi usta birliğinde tanıştılar. Güneydoğu'da bir yerde. Çok iyi arkadaştılar, kardeş gibi olmuşlardı, belki de daha ötesi...
Bir gece operasyonu esnasında Mustafa vuruldu. Remzi ve diğerleri daha geride kalmışlardı. Remzi sürünerek arkadaşına gitmek için yeltendi. Komutanı yanıbaşındaydı. 'Evladım, ne ne yapıyorsun, ölmüştür o, boş yere kendi canını da tehlikeye atma!' dedi. Remzi dinlemedi, vızıldayan kurşunlar
arasından sürünerek arkadaşının yanına gitti. Bir süre sonra yine sürünerek, Mustafa'yı olduğu yerde bırakarak geri döndü. Komutanı, 'ne geçti eline, ben dememişmiydim o ölmüştür diye, değdi mi?' diye sordu... Remzi ağlayarak:
'Değdi' dedi, 'oraya vardığımda henüz ölmemişti, gözlerimin içine baktı ve 'biliyordum, geleceğini biliyordum' dedi, işte bu yüzden değdi...'
|