KITÂBLARA INANMAK
Ve kütübihi:Allahü teâlânın indirdigi kitâblara inandım, demekdir.
Allahü teâlâ bu kitâbları, ba’zı Peygamberlere Cebrâîl
ismindeki melekle vahy ederek, ya’nî okutarak, ba’zılarına ise,
levhâ üzerine yazılı olarak, ba’zılarına da, meleksiz isitdirerek,
indirdi. Hepsi Allahü teâlânın kelâmıdır. Ezelî ve ebedîdirler.
Mahlûk degildirler. Hepsi hakdır. Semâvî kitâblardan bize bildirdikleri
yüzdörtdür. Bunlardan on suhûf, Âdem aleyhisselâma,
elli suhûf, Sît aleyhisselâma, otuz suhûf, Idris aleyhisselâma,
on suhûf, Ibrâhîm aleyhisselâma, Tevrât,Mûsâ aleyhisselâma,
Zebûr, Dâvüd aleyhisselâma, Incîl, Îsâ aleyhisselâma,
Kur’ân-ı kerîm, Muhammed aleyhisselâma inmisdir.
Allahü teâlâ, insanların dünyâda huzûr içinde yasamaları, âhıretde
de sonsuz se’âdete kavusmaları için, ilk insan ve ilk Peygamber
olan Âdem aleyhisselâmdan, son Peygamber Muhammed
aleyhisselâma kadar, birçok Peygamber vâsıtası ile kitâblar
göndermisdir. Bu kitâblarda, îmân ve ibâdet esâslarını açıklamıs,
insanların muhtâc oldukları her husûsda bilgi verilmisdir.
Bunlardan Kur’ân-ı kerîm, son ilâhî kitâbdır. Kur’ân-ı kerîmin
gönderilmesinden sonra, diger bütün ilâhî kitâbların hükmleri
yürürlükden kaldırılmısdır. Cebrâîl aleyhisselâm, Kur’ân-ı
kerîmi, Muhammed aleyhisselâma yirmiüç senede getirmisdir.
Kur’ân-ı kerîm, 114 sûre, 6236 âyetdir. Bu rakamın ba’zı kitâblarda
degisik yazılması, bir uzun âyetin birkaç âyet sayılmasındandır.
Çünki, Kur’ân-ı kerîm indirildiginden beri hiçbir degisiklige
ugramamıs, bundan sonra da ugramıyacakdır. Kur’ân-ı
kerîm, Allah kelâmıdır. Böyle bir kitâbın insanlar tarafından
yapılması mümkin degildir. Bir âyeti gibi bile söylemek mümkin
olamamısdır.
Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” âhırete
tesrîflerinden sonra, birinci halîfesi olan hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk
“radıyallahü anh”, Kur’ân-ı kerîmin âyetlerini bir araya toplatdı.
Böylece bir (Mushaf) meydâna geldi. Eshâb-ı kirâmın hepsi,
bu mushafın Allah kelâmı oldugunu sözbirligi ile bildirdiler.
Üçüncü halîfe Osmân “radıyallahü anh”, bu mushafdan altı tâne
dahâ yazdırdı. Ba’zı vilâyetlere gönderdi.
Kur’ân-ı kerîmi aslı üzere okumak lâzımdır. Baska harflerle
yazılmıs olanlara Kur’ân-ı kerîm denmez.
a) Mushafı eline alırken, abdestli olmalı, kıbleye karsı oturup,
dikkat ile okumalıdır.
b) Agır agır, husû’ ile okumalıdır.
c) Mushafa bakarak, her âyetin hakkını vererek okumalıdır.
d) Tecvîd kâidelerine göre okumalıdır.
e) Okudugunun Allah kelâmı oldugunu düsünmelidir.