NECÂSETDEN TAHÂRET
Bedende, elbisede ve namâz kılacak yerde necâset, pislik
bulunmamakdır. Bas örtüsü, baslık, sarık, mest ve na’lın da elbiseden
sayılır. Boyuna sarılı atkının sarkan kısmı, namâz kılan
ile birlikde hareket etdigi için elbise sayılır ve burası temiz olmazsa,
namâz kabûl olmaz. Yaygının, basdıgı ve basını koydugu
yeri temiz olunca, baska yerinde necâset bulunursa, namâz
kabûl olunur. Çünki yaygı, atkı gibi bedene bitisik degildir. Fekat
kapalı sise içinde, idrâr tasıyanın namâzı câiz olmaz. Çünki,
sise bevlin meydâna geldigi yer degildir. [Bundan anlasılıyor ki,
cebinde kapalı kolonya, ispirto, tentürdiyot sisesi veyâ kapalı
kutudaki kanlı mendil, necs bez varken namâz kılmak câiz degildir.]
Iki ayagın basdıgı ve secde etdigi yerin temiz olması lâzımdır.
Necâset üstüne örtülü bez, cam, naylon üstünde namâz
kabûl olur. Secdede etekleri kuru necâsete degerse, zararı olmaz.
Deride, elbisede, namâz kılınan yerde, (dirhem mikdârı) veyâ
dahâ çok kaba necâset yok ise, namâz kabûl olur ise de, dirhem
mikdârı bulunursa, tahrîmen mekrûh olur ve yıkamak vâcib olur.
Dirhemden çok ise, yıkamak farz olur. Az ise sünnetdir. Serâbın
damlasını da yıkamak farzdır. Imâmeyne [Imâm-ı Ebû Yûsüf ve
Imâm-ı Muhammede] göre ve diger üç mezhebde kaba necâsetlerin
hepsinin zerresini bile yıkamak farzdır. Necâset mikdârı, bulasdıgı
zemân degil, namâza dururken olan mikdârıdır.
Dirhem mikdârı, katı necâsetlerde, bir miskâl, ya’nî dört
gram ve seksen santigram agırlıkdır. Akıcı necâsetlerde, açık el
ayasındaki suyun yüzü genisligi kadar yüzeydir. Bir miskâlden
az olan katı necâset elbisenin, avuc içinden dahâ genis yüzüne
yayılınca namâza mâni’ olmuyor.
Necâset iki dürlüdür:
1- Kaba Necâset: Insandan çıkınca, abdest veyâ gusle sebeb
olan hersey, eti yinmiyen hayvanların, (yarasa hâric) ve yavrularının
yüzülmüs, dabaglanmamıs derisi, eti, pisligi ve bevli, insanın
ve bütün hayvanların kanı ve serâb, les, domuz eti ve kümes
hayvanlarının pisligi ve yük hayvanlarının, koyun ve keçinin
necâsetleri, galiz, ya’nî kabadır.
2- Hafîf Necâset: Hafîf olan necâsetlerden, bir uzva ve elbisenin
bir kısmına bulasınca, bu kısm veyâ uzvun dörtde biri ka-
darı namâza zarar vermez. Eti yinen dört ayaklı hayvanların
bevli ve eti yinmiyen kusların pisligi hafîfdir. Güvercin, serçe ve
benzerleri gibi eti yinen kusların pisligi temizdir.
Serâbın, imbiklenmesi ile elde edilen rakı ve ispirto kaba necâset
olup, içilmesi serâb gibi harâmdır. Namâz kılarken, kan,
ispirto ve alkollü içkiler, elbiseden ve deriden yıkanıp temizlenmelidir.
Uçmakla temiz olmaz. Bunlar bulunan sise ve benzerleri
cebden çıkarılmalıdır.
Necâset, her temiz su ile, abdest ve gusl alınmıs su ile, sirke
ve gül suyu gibi akıcı mâyı’lerle temizlenir. Abdestde, guslde
kullanılan suya (müsta’mel su) denir. Bu su temizdir. Fekat, hadesi
temizleyici degildir. Bununla necâset temizlenir. Fekat, abdest
alınmaz ve gusl edilmez.
ISTINCÂ: Önden ve arkadan necâset çıkınca, bu yerleri temizlemege
istincâ denir. Istincâ, ya’nî tahâretlenmek, sünnet-i
müekkededir. Ya’nî halâda abdest bozuldukdan sonra, erkek
ve kadının, tas ile veyâ su ile, önünü ve arkasını temizliyerek idrâr
ve pislik bırakılmaması sünnetdir. Fekat, baskasının yanında
avret yerini açmadan su ile istincâ yapamıyacaksa, pislik fazla
olsa bile, su ile istincâden vaz geçer. Avret yerini açmaz. Namâzı
öyle kılar.Açarsa fâsık olur.Harâmislemis olur. Tenhâ bir
yer bulunca su ile istincâ yapar ve namâzı iâde eder. Çünki, bir
emri yapmak, bir harâmı islemesine sebeb olursa, harâmı islememek
için, o emr [te’hîr edilir veyâ] terk edilir, yapılmaz.
Kemik, taâm, gübre, tugla, saksı ve cam parçaları, kömür,
hayvan yemi ve baskasının malı ile ve muhterem, ya’nî para
eder seyler, meselâ ipek ile, câmi’den atılan seylerle, zemzem
suyu ile, yaprak ile, kâgıd ile istincâ tahrîmen mekrûhdur. Bos
kâgıda da saygı lâzımdır. Muhterem olmayan ismler, dîne yaramıyan
yazılar bulunan kâgıdlar ve gazete ile istincâ câizdir. Fekat
Islâm harfleri ile yazılmıs hiç bir kâgıd ile istincâ edilmez.
Önü ve arkayı kıbleye dönerek ve ayakda ve özrsüz çıplak abdest
bozmak mekrûhdur. Idrâr toplanan yerde gusl câiz degildir.
Fekat, bevl akar gider, toplanmazsa, bunlar câiz olur. Istincâda
kullanılan su necs olur. Elbiseye sıçratmamalıdır. Bunun
için istincâ yaparken, avret yerini açmak, tenhâ yerde yapmak
lâzımdır. Musluk basında, elini donunun içine sokup, idrâr yerini
avucdaki suya sürerek yıkamakla istincâ olmaz. Idrâr damlası
bulasınca, avucdaki su necs olur ve damladıgı çamasır pis
olur. Bu suyun damladıgı yerlerin toplamı avuc içinden fazla
olursa, namâz kabûl olmaz.
ISTIBRÂ: Erkeklerin yürüyerek, öksürerek veyâ sol tarafa
yatarak (Istibrâ) etmesi, ya’nî idrâr yolunda damlalar bırakmaması
vâcibdir. Idrâr damlası kalmadıgına kanâ’at gelmeden abdest
almamalıdır. Bir damla sızarsa, hem abdest bozulur, hem
de elbise kirlenir. Çamasıra avuc içinden az sızarsa, abdest alıp
kıldıgı namâz mekrûh olur. Çok sızarsa, namâz kabûl olmaz. Istibrâda
güçlük çekenler, arpa kadar nebâtî pamuk fitili idrâr
deligine koymalıdır. Sızan idrârı pamuk emer. Yalnız pamugun
ucunun dısarda kalmaması lâzımdır.
=> SETR-I AVRET
=> ISTIKBÂL-I KIBLE
=> NAMÂZ VAKTLERI
=> EZÂN VE IKÂMET
=> Ezân Ho-parlör ile Okunur mu?
=> Ezânın Okunusu
=> NIYYET
=> TAHRÎME TEKBÎRI