Ana Sayfa
Video
Galeri
♦♦►Haber
Bütün Gazeteler
Köşe Yazarları
Net Gazete
♦♦►Tarih
Prof.Dr.Ekrem Bugra Ekinci
Tarih Ansiklopedisi
Türk Âlemiyiz
♦♦►Sağlık-Yemek
Sağlık
Pratik Bilgiler
Hekimce.com
Bitkilerin FAYDALARI
♦♦►Dini
Sohbet
E-kitap
Duâlar
Ilahiler
İlahi dinle
Hikâyeler
Menkîbeler
Osman Ünlü
Silsile aliyye
HuzuraDogru.Tv
Sûreler Ve Dûalar
Internet Radyonuz
Kıyâmet Alâmetleri
Muhammed Aleyhisselamın Hayatı
Esma-i Hüsnâ (Anlamlari)
Esma-i Hüsnâ (Faydalari)
Yazar Ömer Çetin Engin
=> Sıkıntınmı Var Oku Geçer
=> Bir Ateistin Hidayeti (1)
=> Bir Atesitin Hidayeti (2)
=> Bir Ateistin Hidayeti (3)
=> Bir Ateistin Hidayeti (4)
=> Bir Ateistin Hidayeti (5)
=> Kainatta zerre bile değiliz
=> sADAKta çok ok var
=> Sevgili Peygamberim (sallallahü aleyhi ve sellem)
=> KİM AKILLI
=> ZORU GÖRÜNCE...
=> HER SENE BİR DAİRE ALIYORDU...
=> Bu dünya rahatlık yeri değil
=> KAFAM BOZUK DİYORSAN
=> KALP (SAHTE) PARA...
=> EVLAT ACISINI BAĞRINA BASMAK
=> O'na beslediği aşk
=> Cennet yolunun yolcuları
♦♦►Eğlence
Tavsiyeler
Kare Bulmaca
Serbest Yazılar
Enteresan Bilgiler
Biliyor Musunuz ??
Eğitici Oyunlar(Fransizca)
♦♦►Diğerleri
Sesli Tiyatro
İllerimiz
Sitemap
 

.

Bir Ateistin Hidayeti (3)

Bir Ateistin Hidayeti (3)

(Ağzımı açmam yetiyordu…)

Bir tat, bir lezzet, ılık ılık bir şeyler ama neyi, nasıl tarif etsem... İkimiz arasında olan bu konuşmalar sanki nur olarak kalbime giriyor ve beni neşelendiriyordu... Bir ferahlık, bir tiril tirillik... Tarif edemiyorum... Erken sevinmek istemiyordum ama kalbimde başlayan bu lezzet, Bülent'in sonsuzluğu için bir müjde miydi acaba...
Belli etmedim... Etsem de anlayacak frekansta değildi zaten... Henüz yolun çok başındaydık...
Bir şey daha dikkatimi çeker oldu...
Abartısız... Sanki sadece ağzımı açıyordum... Yani bana düşen ağzımı açmaktı… Sözler, konular ruhumdan ağzıma, oradan da Bülent'in kulağına ve ruhuna üfürülüyordu adeta...
Bunu nefsim için söylemiyorum...
Sadece Allah yolunda gayret ederken, kişiye verilen bir tür hediyeleri dile getirmekle okuyanlara yön göstermektir derdim... Biliyorum maddenin ve 21. asır rezilliğinin pençesinde kıvrananların bu güzellikleri işitmeye de ihtiyacı var... 
Dünyada neler olduğundan, hayatın mekanikliği dışında nasıl harikulade lezzetler pınarı bulunduğundan bir şeyler söylemek bunlar...
Nasiplisi anlar, bulur, kavuşur...
- Düşünsene Bülentcim... O yüce Peygamber... Hiç okumamış, yazmamış... Doğru dürüst seyahat etmemiş... Bir anda öyle sözler söylüyor ki... Öyle bir kitap getiriyor ki... O kitapta yazanlar binlerce yıl sonra ortaya çıkıyor... 
- Nasıl yani...
- Kaptan Cousteau iki denizin birbirine karışmadığını 20. asırda buluyor... 1400 yıl önce bu Kur'anı kerimde bildirilmiş...
- Evet duymuştum...
- Bunun üzerine müslüman oluyor... Her şey açık ortada...
- Valla bilemiyorum ki Çetin... Aklım çok karışık... 
- Yok öyle de olmasın... Bunları yalnız kaldığında tahlil et diye söylüyorum... Kararını verecek olan sensin güzelim...
- Ya bir şeyi itiraf edeceğim...
- Tabi ki...
- Görüşmediğimiz yıllarda seni çok düşündüm... Sen de namaz kılıyordun... Bir farklılık görüyordum... Seninle bu konuları konuşmayı çok istemiştim ben... Ama olmadı bir türlü...
- Kısmet bu zamana imiş...
- Peki nedir bunların soğukluğu, iticiliği...
- Kimlerin...
- Müslümanım diyenlerin... Ben onlarda sende aldığım sıcaklığı niye göremedim yıllarca... Niye bana itici geldiler... Tavırları niye menfaatçi, donuk ve sadece kendini düşünür halde... Hiçbir sıcaklık duyamadım... Suç bende mi sence...
- Öyle derin bir konu açtın ki şimdi...
- Olsun... Anlat... Sabaha kadar dinlerim... Beni soğutan şeyler bunlar... Allah'ı inkar ettiren şeyler...
- Çok okudum Bülent... Yeni yeni şekillendi bazı şeyler...
- Ne onlar...

NUR DOĞRU YOLDA BULUNUR...

- Bu insanlar dini bilmiyorlar... Ben de bilmiyormuşum... Namazı sadece yatıp kalkmak sanıyormuşum... Müslümanlık hırka değil ki... İşine geldiği zaman giy, gelmediği zaman çıkar... Camide müslüman, dışında hristiyan gibi davranılmaz... Dinimiz günün her anında yaşanmalı...
- Heh... İşte bu... Bak... Madem namaz kılıyorsun, niye onun bunun arkasından konuşuyorsun be adam... Niye bacak kadar çocuğa tokat atıyorsun...
Kızmıştı... İçinde derinlere kök salmış, onu zincirlemiş, mutluluğuna engel olmuş gerçekler bir bir aydınlanmaya başlamıştı... Buluyordu... Zincirlerini kırıyordu... Belli ki onun da iç dünyasına ışık süzülüyor, karanlıklar dağılıyor, bunun hırsını taşıyordu...
- Hayatım Peygamberimiz'in (aleyhisselam), 'İlmin olduğu yerde İslamiyet vardır. İlmin olmadığı yerde küfür yetişir...' manasında bir mübarek sözleri var... Dinimizi hakiki olarak getiren yol Ehli sünnet vel cemaat yoludur... İşte bu yol başta İngilizler olmak üzere dinimize düşman olanlar tarafından binbir hilelerle örtülmüş... Bu yola ait kitaplar ortadan kaldırılıp; o yolun alimleri yok edilip yerine bir sürü sapık alimler ve kitaplar yayılmış... Müslümanlar cahil bırakılmış...
- Biraz daha açar mısın...
-Şimdi şuraya dikkat et... İngilizler ve batı dünyası biliyorlar ki, İslamiyeti yani Ehli sünneti yeryüzünden zorla kaldırmaya çalışsalar müslümanlar farkına varacak ve çalışacaklar... Onun için başka bir yol buldular... Bu en az 250 yıllık bir çalışmanın ürünü... Dini yayar gibi yapıp, Ehli sünnete yani dinin aslına uymayan bilgileri, kitapları yaymaya başladılar... Bunları anlatan cahilleri alim diye tanıttılar... İnsanların önüne sürdüler... İnsanlar cahil bırakıldığından bunları okuyanlar 'doğruyu bunlar anlatıyor' sandı... Onlarla bidatleri körüklediler... Yani dinde olmayan, sonradan sokulan inanış ve ibadet sanılan şeyleri yaydılar...
Sonuçta ibadetlerin içindeki nur kayboldu... Çünkü nur doğru inanışta, ibadette bulunur... Din büyüklerinin yolu unutuldu... Nice alimler, evliyalar yetişti İslam aleminde... Hepsiyle irtibatımız kesildi... Dindeki incelikler, estetik, nur kalplere (nasiplileri hariç) girmez oldu...
Namazı kılan ama herkes gibi olan kişiler, nesiller böyle ortaya çıktı...
Allah korkusu, Allah sevgisi, dünyanın geçici olduğunu idrak edebilmek hissi ancak Ehli sünnet yolundaki ilimlerden, bidatsız ibadetlerden ve bu yolun evliyalarının kalplerinden alınıyor...
- Yani bu tipler dini yanlış öğrenmişler ve onun için mi böyle ham kişiler olmuşlar...
- Aynen öyle abisi... Herkes gibi sadece menfaatini düşünen... Herkesin kızdığı şeye kızan... Onun bunun arkasından konuşan... Sonra da namaz kılan... 
- İşte bu ya...
- En büyük fitneyi böyleleri çıkarıyor... İnsanlar bunları görünce, bunların yüce dinimizi anlamayan cahiller olduğunu anlamıyor da; işte namaz kılan diye dine buluyor kabahati...
- Bana da bu oldu... Aynen bu oldu Çetin...
- Yanlış bu Bülentcim yanlış kardeşim... 
- Ama böyleleri çok...
- Evet... Doğru yolu hemen her yerden kaldırdılar da ondan... Ben de çok aradım... İmamı Rabbani 'kuddise sirrehül aziz' hazretlerini tanıyıncaya kadar...
- O kim...
- Bir büyük Allah dostu abisi... 400 yıl önce yaşamış... Mektubat kitabı var... Talebelerine yazdığı mektuplardan oluşuyor... Dinin aslını işte bu mübarek kitabında pek nefis anlatıyor...
- Nerden alabilirim... 
Tüylerim diken diken olmuştu... Çok sevinmiştim...
- Ben sana getiririm...

(devam edecek)

-Ömer Çetin Engin-

omercetin@saatlimaarif.com
omer.cetin@tg.com.tr


 
Bu websitesinin sahibi "Top liste" ekstrasını daha aktive etmemiş!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol